Numan Kurtulmuş: 50 artı 1 sistem baskısı, incelenebilir
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “(Yüzde) 50 artı 1, bir şekilde sistemi zorlayan ve bir yerde sistemin kutuplaşmasını sağlayan bir unsur olarak ortaya çıktı. Ancak 50 artı 1 denilince daha çok siyasete kazandırılmak istendi. istikrar. Bunlar yeniden değerlendirildi. fena.” söz konusu.
NTV’de yayınlanan ‘Özel Röportaj’ programının canlı yayınına konuk olan Kurtulmuş, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere katılım oranının yüzde 87’nin üzerinde olduğunu ve yarın yapılacak seçimlerde katılımın daha yüksek olmasını beklediğini söyledi. .
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda. ekonomiPolitikalarında bir değişiklik olup olmayacağı sorulduğunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, pandemi süreciyle karşı karşıya kaldığınız riskleri ve ekonomik sıkıntıları aşabilmek için gazı artırmak, yani daha fazla büyümek, güçlenmek, daha fazla üretim yapabilmek, dünya pazarları ile rekabet edebilmek, ihracata yönelik ve istihdama dayalı olmak… Doğal olarak bu politikanın bir getirisi olmayacak, yani “Artık üretmeyelim. Yurt dışında satılanları alalım. Olmayacak. Türkiye her branşta daha çok üretecek, daha çok istihdam edecek, daha çok ihracat yapacak ve dünya çapında rekabet edebilir seviyeye gelecek. günün kurallarına göre bu yönde yürüyün. şüphesiz yapacaktır, adım atacaktır.”
Enflasyonla mücadelenin bir numaralı öncelikleri olacağını belirten Kurtulmuş, bunu yaparken kısa vadede hem fiyatları düşürücü hem de vatandaşın alım gücünü artırıcı tedbirler alacaklarını söyledi.
“Feci bir yenilgi psikolojisinin ifadesidir”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir video paylaşarak nasıl yorum yaptığı sorulduğunda Kurtulmuş, “Bilgi kesintisindeyim. BTK kısa mesajlarımı engelledi. Seçimler imkansızlaşıyor” diyen Kurtulmuş, “Biliyorsunuz ben olmayan bir insanım. insanlardan bahsetmeyi severim ama ne yazık ki Sn.’in konuşmasını izlediğimde öyle bir yenilmiş adam görüntüsü gördüm ki kendisiyle hesaplaşıyor. Yani garip bir ruh hali içinde.”
Türkiye siyasetini ve Türkiye siyasetini kendilerinden çok uzun yıllar önce bildiklerini belirten Kurtulmuş, “Aslında ilk sorunuz seçime katılımla ilgiliydi. Kılıçdaroğlu’nu ‘Yapın’ mesajını veren ilk siyasetçi olarak gördüm. seçime katılmamak.’ Bana oy vermeyeceksen, katılma.’ Yani güya milliyetçi seçmene sesleniyor, ‘Erdoğan’a oy verecekseniz sandığa gitmeyin’ diyor. Yani sandığa gitmeme çağrısını yapan ilk siyasetçi oldu, Türkiye tarihine geçti.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de çok küçük oyu olan marjinal partilerin liderlerinin bile hiçbir zaman “sandıklara gitmeyin” demediğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Anlaşılmaz değil. Bu korkunç bir yenilgi psikolojisinin ifadesi ve kendisi ile hesaplaşma tavrı içinde. BTK’nın mesajlarını engellediğinden bahsediyor ama mesajları engellenmiyor. Ayağa kalkıyor, ‘Bu ifadeler’ bloke edilir, bayılırım.’ Bunu söyledikten sonra Türkiye’de bir televizyon kanalına çıktı ve orada bunları söyledi.Yani bugün de konuşmaya devam edecek.Bugün de mesajlarını vermeye devam edecek.Sonuç olarak Türkiye’de her siyasi aktör bir biçimde her şeyi söylüyor. sonuna kadar söylemek zorunda.Yani böyle bir seçimde, Seçim sürecinde yasaklar dışında.Kılıçdaroğlu’nun zaten girmediği resmi seçim yasakları dışında.Bugün sabah 6’ya kadar söylemesi gereken her şeyi söyleyebiliyor. . Bunları her mecrayı kullanarak söylüyor.Yani SMS atabiliyor, sosyal medya mesajları atabiliyor, Twitter’dan mesaj atabiliyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ikinci tur görüşmeleri sırasında iki ana noktanın ele alındığını söyledi.
Kurtulmuş, “Bir tanesi mülteci sorunuydu. Bir tanesi de Türkiye’de terörle mücadeleydi. Ayrıldıktan sonra yan yana düzenlediğimiz basın toplantısında özellikle bu iki konunun ele alındığı vurgulandı. Özdağ, ‘Bu konu gündeme gelmedi. Mülteciler için bir planları olmadığını söylediler’ dedi. Böyle bir şeyin gerçeği yansıtmadığını söyledi.” söz konusu.
“Orada 5.2 seçmen çok farklı nedenlerle Sinan (Ogan) Bey’e oy verdi”
Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, hükümetin bu konuda uzun süredir programlı ve programlı bir politika izlediğini vurguladı.
Kurtulmuş, “Sinan Ogan ile Ümit Özdağ’ın yollarını ayırdığı milliyetçi oyların seçmenin zihnine nasıl yansımasını bekliyorsunuz?” Soru üzerine, “Orada 5,2 seçmen birçok farklı nedenle Sinan Bey’e oy verdi. Ama bir numaralı sebep terörle mücadele. Türkiye’nin milli bütünlüğünün sağlanmasıdır. YPG tehdidinin ortadan kaldırılmasıdır.” FETÖ tehdidinin ortadan kaldırılmasıdır. Bir numaralı hislerinin, ana fikirlerinin bu olduğunu biliyoruz. Terörle mücadelede çok başarılı olan ve terörle mücadelede odunu olmayan Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermekten çekinmeyeceklerini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bunlar incelenebilir”
Periyodik olarak yüzde 50 artı 1’in görüşüldüğü belirtilirken, yeni dönemde revizyon yapılıp yapılmayacağının sorulduğu Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Bu, anayasa değişikliği gerektiren bir konu. Eninde sonunda anayasa değişikliği mecliste olacak. Yani milletin iradesiyle olacak. Ancak 5 yıllık tecrübem içerisinde bu benim şahsi görüşüm.” Ancak 50 artı 1 eklenirken bu düşünülürken daha çok siyasi istikrarın ortaya çıkacağı düşünülüyordu.Bunlar tekrar gözden geçirilebilir.Seçimimizin son bölümünde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Revizyonu’ diye bir başlığımız var. Bu 50 artı 1’e bir şey demiyoruz ama bu da dahil birçok konu gözden geçirilebilir önemli olan aktif, istikrarlı ve aslında güçlü bir yönetim anlayışı ortaya koymak ve kutuplaşmayı önleyecek sistemleri oluşturmaktır. siyasette istikrarın sağlanması.”